"Fahrenheit 451" adlı kitabı neden okumalısınız?
Yangın söndürmekle görevli olan itfaiyeciler eserde, kitapları yakmak için görev yapıyorlar. Baskıcı bir rejimle yönetilen dünyada insanlar robotlaştırılarak yasaklar çerçevesinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Okumanın yasak olduğu, yalnızca istenilen televizyon programlarının izlendiği ve insanların kontrol altında tutulduğu geleceğin dünyasında evinde kitap bulunduran insanlar çok ağır şekillerde cezalandırılıyor. İtfaiyeci olarak görev yapan Guy Montag, ihbarlar üzerine kitap yakalanan evlere giderek bu kitapları yakıyor. Kendi hâlinde yaşayan ve işini seven Montag, sohbet ettiği bazı insanlar nedeniyle birdenbire düşünmeye başlıyor. Yaptığı işi ve mutlu olup olmadığını sorgulayan Montag, kitapların neden yakıldığını anlamaya çalışıyor. Bu düşünceler ve artan farkındalığı nedeniyle Montag'in yaşamı tehlikeli bir hâl almaya başlıyor. Sakladığı sırlar ve daralan çember, itfaiyeciyi içinden çıkılması zor koşullara sevk ederek kendi gibi düşünen insanların yanında yer almasına neden oluyor. Sorgulamayan, düşünmeyen ve tüm kuralları uygulayan insanlar arasında kalan Montag, düzene karşı çıkıyor. Bir gün yakılması gereken ev kendi evi oluyor. İnsanların yalnızca televizyon izlediği, eğlence odaklı yaşadığı, okuyup araştırma isteklerinin bulunmadığı bir dünyayı anlatan kitap, günümüz yaşamı için de eleştirel bir bakış açısı sunuyor. Siz de bilim kurgu hikâyeleri seviyorsanız bu eseri mutlaka okumalısınız.